Ayhan Bora Kaplan organize suç örgütü operasyonu sonrası bazı emniyet görevlilerinin AK Parti’ye yönelik 17-25 Aralık benzeri bir kumpas hazırlığında olduğu ortaya çıkmış, iddialar üzerine 3 polis müdürü görevden uzaklaştırılmıştı.
Dava kapsamında yargılanan firari Serdar Sertçelik, Ankara Emniyet Müdürlüğünde yaşadıklarıyla ilgili çarpıcı iddialarda bulunmuş ve bazı polislerin baskısıyla “gizli tanık” olduğunu söyleyerek bazı AK Partili isimlerin dosyaya dahil edilmesi için polis müdürleri ve memurlar tarafından zorlandığını iddia etmişti.
Sertçelik; Abdülhamit Gül, Bekir Bozdağ, Süleyman Soylu, Fahrettin Koca, Mücahit Aslan ve Hasan Doğan’a komplo kurmaya zorladığı iddia edilen Ankara Emniyeti’nden Organize Suçlar Şube Müdür Yardımcısı Ş. D. ile yaptığı görüşmenin kaydını yayınlamıştı.
Organize suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve Müdür Yardımcısı görevden uzaklaştırılmıştı.
Yaşananlar TVNET’te Serhat İbrahimoğlu moderatörlüğünde yayınlanan Net Bakış programında masaya yatırıldı.
Gazeteci Nedim Şener, Bora Kaplan ve Sinan Ateş soruşturmaları üzerinden AK Parti ile MHP’ye yapılan operasyonun detaylarını anlattı.
Tüm bu yaşananları FETÖ’nün yargısal darbe teşebbüsüne benzeten Şener, “Bu çamurları Cumhurbaşkanlığına, bakanlara ve Devlet Bahçeli’ye sıçratıyorlar ki partiye bulaşsın. Biz buna 17-25 Aralık’tan ve kaset kumpasından aşinayız.” dedi.
“Yurtdışından bir mail atılıyor vatandaşlık numarası üzerinden. İsim sahte. Adam giriyor kim çıkıyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Narkotik ihbarı, kaçakçılık ihbarı yapılıyor. Bilgisayar sistemi alarm veriyor ama adam görevde kardeşim.
Cevheri Güven’e bu Bora Kaplan operasyonunun bütün dökümanlarını gönderen polis Nurcu.
Adam korunuyor kollanıyor. Cevheri Güven’e bunu ulaştırmak hangi aklın ürünü?
Bu olayda görevden alınanlar yukarıyla görüştüm diyor. Kim onlar?
Erk Acarer işin patlama noktası orası. Gizli tanı yapılan kişi bir anda bana ifade ver, dendi dediğinde iş patladı. Adam oturdu ses kayıtlarını, söylemlerini destekleyen şeyler yayınlıyor.
Bunu görmezden gelirsek. Bu şu cemaat dersek, bir FETÖ meselesinin çok daha güçlüsünü yaşarız. Onlar kendisini jenerik operasyonlar ürettiler. Senin alacağın tüm önlemleri biliyorlar.
Ankara Emniyeti’nde olay nasıl yürüyor. Bora Kaplan soruşturması üzerinden AK Parti’ye bir operasyon yapılıyor. İkinci bir operasyon var. Sinan Ateş Cinayeti. Bu cinayette Ülkü Ocaklarında failler var. İddianamede de, ailesi zaten anlatıyor. Resimler var. Ama bunu nereye dayamak istiyorlar. MHP’nin tüzel kişiliğine, Devlet Bahçeli’ye dayamak istiyorlar. Burada suç kiminse MHP, Ülkü Ocakları kimse. Olayın bu boyutu önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu zamanın Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz zamanında tespit edilmiş. 2-3 günde tespit edilmiş.
Şimdi ki Ankara Emniyet Müdürlüğü nasıl pazarlıyor, sanki o zaman bir şey yapılmamış olay kapatılmış sıfırdan tekrar açılmış gibi. Bunlar daha ilk günden bilinen şeyler. Her türlü dijital tespitleriyle.
Mesele o bahsedilen plakaları araçlar eklerde hepsi var. Fonlanan internet siteleri, çok iyi bildiğimiz gazeteciler ne oldu şimdi? Neden ağzını açmıyorlar? Bora Kaplan konusunda kahramanlardı değil mi? Buna uzandı diyorlar. Tek bir laf yazmıyorlar. Niye? Operasyonu yapan polisler avukatlarla buluşuyorlar MİT takip ediyor. 300 bin doları rüşvet diye Menzil cemaati için aldım diyor. Bu kılığı veriyor kendisine. Bunların hepsi tespitli şeyler.
Devlet Bahçeli bu işin içinde yok diyor. Bahçeli’nin de bir kaygısı yok.
MHP’ye zarar gelir diyorlar. Hayır kardeşim, onları ayıklamak bünyeyi güçlendirir.
Olayı ne diyorlar Kaplan tekin adam mı? Hayır her türlü pislik iş onda. Ama ondaki çamur Hasan Doğan’a Fahrettin Koca’ya Bekir Bozdağ’a sıçratıyorsun ki partiye bulaştırıyorsun.
MHP’ye operasyon yapıyorsun. Biz buna nereden aşinayız. 17-25 Aralık’tan MHP’ye kurulan kaset kumpasından aşinayız.”